featured

Endülüs’ün en güzel 4 kentini gezdik

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Önceki hafta Saffet Emre Tonguç ve Ebru Erke’nin yazdığı Marbella seyahatinin tadı d a m a ğ ı n ı z d a kaldı, biliyorum. Çünkü Endülüs ülkemizde çok seviliyor; dolayısıyla bu bölgeye gitmişken ben de tam bir Endülüs turu yaptım sizin için. Seyahatimde bana Yosun Tok Canales rehberlik etti. Dünyanın neresine gidersek gidelim mutlaka bir başarılı Türkle karşılaşır, tanışır, dost oluruz. İşte Yosun, Endülüs turumuzun kazandırdığı o dostumuz oldu. Saint Benoit Lisesi ve ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirmiş. 30 yıl boyunca çeşitli uluslararası gayrimenkul ve turizm firmalarında yönetici olarak çalıştıktan sonra 2014’te Malaga’ya yerleşmiş. Eşi İspanyol ve golf sektöründe çalışıyor. Yosun’un tutkusu gezmek, yerel lezzetleri keşfetmek, fotoğraf çekmek.

Granada Katedrali

Onlar da bize hayran

İspanya’ya gelin gittiğinde hiç zorlanmamış. Onlar da Türkleri çok seviyor, tarihimize, doğamıza, yemeklerimize ve son yıllarda Türk dizilerine hayranlar. Aile ve yaşam biçimleri, yemekleri, eğlenceleri bize benziyor; dolayısıyla kolaylıkla uyum sağlamış. Bir arkadaşıyla yaptığı Endülüs gezisi sonrasında, âşık olduğu bu bölgelere Türkiye’den arkadaşlarını davet edip onlarla beraber gezmeye, gönüllü olarak gezdirmeye başlamış. Yakın bir arkadaşı bu gezi sırasında hem tatil hem de Schengen ülkelerinde vizesiz seyahat için bir ev almak isteyince Yosun’un geçmişteki gayrimenkul piyasası deneyimi tekrar alevlenmiş ve şirketini kurmuş. Şimdi o bir emlak danışmanı, hukuk bürolarıyla işbirliği var ve İspanya’dan gayrimenkul almak, ‘altın vize’ ya da sadece oturma müsaadesi almak isteyenlerin bağlantısı. Malaga’dan niye ev alayım ki diye sordum tabii; “Değerini koruyor ve her yıl yüzde 5’i kira getirisi olarak dönüyor” dedi. Bütçenize uygun bir ev alıp istediğiniz zaman orada kalabilir ya da 500 bin euro’luk bir gayrimenkulle ‘altın vize’li direkt çalışma izni de kazanabilirmişsiniz. Sonrası biraz detaylı; Yosun’a sorabilirsiniz; Instagram’ı @propertyfinderinspain.

Yakın yerleri de cazip

Yerel rehberimiz ve yanımda bölgeye böylesine hâkim danışmanım Yosun Tok Canales olunca çıktığımız Endülüs turumuz kusursuz oluyor. Ancak tam anlamıyla çevresiyle birlikte gezebilmek için haftalar gerekli… İstanbul’dan Malaga’ya her gün iki THY uçuşu var. 4.5 saat kadar sürüyor yol. Sevilla, Cordoba, Granada ve Ronda, araçla yaklaşık 2’şer saat mesafede Malaga’ya. Ayrıca Cebelitarık (tabii İngiltere vizeniz varsa) 1 saat; Fas, Tanca şehri feribotla 40 dakika; Portekiz, Algarve 4 saatte varılabilen yerler. Marbella, Malaga’nın en şöhretli ilçesi. Genelde tüm Endülüs’te kış ayları ılık geçiyor. Malaga, çok katlı yapılaşmanın olmaması, yerel yönetimlerin başarılı çalışmaları, çok sayıda ve bakımlı parkları, yüksek standartlarda uluslararası okulların, spor tesislerinin olması nedeniyle Avrupa ülkelerinde yaşayanların tatil veya emeklilik sonrası yaşam için tercih ettiği bir kent. Otellere alternatif olarak çevrimiçi ev kiralama sistemleri çok iyi işliyor. Buraya bir gezi planlıyorsanız airbnb ve booking gibi çevrimiçi platformlar daha ekonomik olabilir. Endülüs’te Arap etkisi sürüyor. Yemeklerde olduğu kadar, binalarda da fark ediyorsunuz bunu. Evlerin çoğunda ortada avlu var, duvarlar renkli çiçeklerle dolu, sütunlar, kemerler her yerde. Botanik Bahçeleri, sahili, yarım kalmış Malaga Katedrali, modern Malaga’nın şık sokakları, günümüz Endülüs’ünün en eski boğa güreşi meydanı Plaza de Toros, Endülüs döneminde yapılmış Alcazaba kalesi ve Alcazaba’nın eteklerindeki etkileyici müze, Roma tiyatrosu ve ünlü Picasso Müzesi, Malaga gezisinin olmazsa olmaz adresleri. Granada, Cordoba ve Sevilla arasındaki ulaşımınızı toplu taşımayla yapacaksanız en uygun yol otobüs olsa da biz araba kiralamayı tercih ettik.

Plaza de Toros, Malaga

Masallardan çıkmış gibi

Malaga’dan sonra 1.5 saatlik araba yolculuğuyla ikinci durağımız Ronda oldu. Malaga sınırları içinde kalan yaklaşık 100 metre derinliğinde bir uçurumun etrafında kurulmuş olan Ronda, Tajo Nehri’nin oluşturduğu bir kanyonla ikiye ayrılıyor. Eğer masallardan çıkmış bir kasaba hayal ediyorsanız hayalinizin gerçekleşeceği yer burası. Kasaba aynı zamanda Ernest Hemingway’in ölümsüz ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’ isimli eseriyle ve İspanya İç Savaşı sırasında yaşananlarla da tarihe geçmiş. Bir sonraki Endülüs şehri gezimiz için yine arabayla 1.5 saatlik yolculukla Sevilla’ya geçtik. Gezimize Maria Luisa Parkı ve güvercinleriyle ünlü Plaza de America ile başladık. Sonra da Georges Bizet’nin yazdığı ‘Carmen’ operasındaki Çingene kahraman Carmen’in çalıştığı tütün fabrikasını görmek ilginç bir deneyim oldu.

Geçmişte İspanya İmparatorluğu’nun sömürgelere açılan kapısı olmuş Sevilla. Kristof Kolomb’un mezarının olduğu, dünyanın en büyük üçüncü katedrali kabul edilen Sevilla Katedrali sonraki durağımız. Katedralin hemen yanında Endülüs Emevi Devleti zamanında katedralin üzerine inşa edilen camiden günümüze ulaşabilen Giralda Minaresi var. Alcazar Sarayı ve 19’uncu yüzyıla kadar Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu ‘eski’ Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz Mahallesi, Torre del Oro yani Altın Kule, Guadalquivir Nehri’nin kıyısında, flamenko dansçılarının yaşadığı Triana Mahallesi ve Engizisyon Çıkmazı görmenizi önereceğim yerler. Endülüs şehirlerinin en güzel yanı her birinin birbirine böyle yakın olması. Sıradaki kent, Roma İmparatorluğu döneminde bölgenin başkenti olmuş Guadalquivir Nehri kıyısındaki Cordoba. Şehre girişimizi tarihi Roma Köprüsü’nün üzerinden yürüyüp Roma Kapısı’nı geçerek yapıyoruz. Ünlü filozoflar Seneca, İbn Rüşd, İbn Meymun’un vatanı olan 2 bin yıllık kentin en görkemli yapısı dünyanın en büyük camilerinden olan, 850 adet sütun üzerinde yükselen Kurtuba Ulu Camisi. Birbirinden güzel avlulardan geçip havuzlarda şırıldayan suyun sesinin eşlik ettiği Cordoba’nın çiçekli, eski sokaklarını, Endülüs mimarisinin tüm inceliğini yansıtan Eski Han ve Cordoba evlerini gördük.

Bölgenin incisi: Granada

Buradan sonra yaklaşık 2.5 saatlik en uzun araba yolculuğumuzun ardından son durağımız Endülüs’ün incisi Granada oluyor. Granada denince ilk akla gelen Beni Ahmer Krallığı’nın harikalarının olduğu Elhamra Sarayı kuşkusuz. Bu kale-sarayı gezmek yaklaşık 3 saat sürüyor ve bilet 35 euro. Saray çıkışındaki San Nikolas Tepesi Granada’yı kuşbakışı görebileceğiniz en güzel noktalardan biri. Saray turumuz sonrası eski Arap mahallesi olan Albayzin’de, sokak sanatçılarının hoş ezgileriyle dik sokakları arşınlayıp Murabitûn Camisi’ni (Murabitûnlar 1040-1140 arasında bölgede hâkimiyet kuran Berberi devleti) geziyoruz. Ardından Gran Via Caddesi’ne ve Isabel La Catolica Meydanı’na çıkıyoruz yürüyerek. Burada bir nane çayı molası verip meşhur Granada Katedrali’ni de gezdikten sonra yine çarşıdaki rengârenk dükkânlara dalıyoruz. Bu dükkânlara hâkim olan renkler ve ürünler Arap etkisini yoğun hissettiriyor. Çevredeki kimi kasabaları, köyleri de dahil edersek günler sürecek bu seyahati sonra tekrar gelmek üzere sonlandırıyoruz…

Endülüs’te günlük yaşam tatil havasında

Yonca Tok Canales ile Endülüs’te yaşamı da konuştuk. Burayı onun için vazgeçilmez kılan nedenleri sıraladı: “İlk neden iklimi. Senenin 300 günü güneşli. Ayrıca Akdeniz mutfağı bana çok tanıdık; etten çok, deniz ürünleri ve bol sebze var menülerde. Yemeklerde sadece zeytinyağı kullanılıyor. Sebzesi, meyvesi bol. Gelişmiş bir tarım ülkesi. Zeytini, dolayısıyla zeytinyağı, üzüm bağlarının çokluğu nedeniyle kaliteli şarapları meşhur. 12 ay sosyal ve sportif aktiviteler yapabiliyorsunuz. Turizm en önemli gelir kaynağı. Ulaşım ülke içinde çok kolay. Malaga’dan Madrid’e hızlı trenle 2 saat 10 dakikada gidilebiliyor. Çok ulus, çok kültür bir arada yaşıyor. Ayrıca özellikle güney kıyıları Avrupa ülkelerinin emeklilikte en çok tercih ettiği yer. Yazın 6 ay boyunca her hafta başka bir ilçede panayır var. Çadırlar kuruluyor, herkes flamenko kıyafetlerini giyiyor, en güzel atlı arabalarla sokaklarda geziyor. Ayrıca lunapark kuruluyor. Ne zaman giderseniz gidin bir panayıra denk gelirsiniz…”

Georges Bizet’nin yazdığı ‘Carmen’ operasındaki Çingene kahraman Carmen’in çalıştığı tütün fabrikası, Sevilla’da

En iyi yemekler ve adresleri

Bütün coğrafi ve kültürel mirasın yansıdığı nefis bir mutfağı var bölgenin. Endülüs gaspacho’su ve bu soğuk çorbaya jambon ve yumurta ilave ederek yaptıkları salmoreho bölgenin en ünlü yemekleri. Yonca Tok Canales’e Endülüs’te nerelerde yemeli diye de sordum tabii; işte onun önerileri:

Malaga’da; Spago’s, Tablao Flamenco Alegría, Brunchit, Andino Gastrobar ve Tercer Acto.
Ronda’da; Las Tablas, Sensur Gastrobar, Siempre Igual ve Kütral.
Cordoba’da; Bodegas Mezquita Ribera, Qurtubah, Taberna La Cuarta, LaMundi ve Equis Neotasca.
Sevilla’da; Justa Rufina, Milonga’s, Az-Zait, Ispal ve Recoveco.
Granada’da; d’Sano, Asador Contrapunto, ibericos Alhambra ve Alvaro Arriaga.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Endülüs’ün en güzel 4 kentini gezdik

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Güncel Haberler - Son Dakika | Yedi.Org.Tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!